İNCİR BAYRAMI (004)

(İzmir Hakkında Notlar – 004)

İzmir, özellikle XIX. Yüzyıl’da kendine özgü bayramlarla da farklı bir şehirdir. Bu bayramlardan ilerideki minik notlarda birer birer söz edeceğim. Bayramlar dizisine öncelikle şehirde büyük şenliğe neden olan İncir Bayramı ile başlamak istiyorum.

Ege’nin dünyaca değerli ürünü incir ticaretinde mevsimin ilk ürünlerinin şehre getirilmesi XIX. Yüzyıl ortalarından itibaren etkinliklerle ve bir bayram havasında kutlanmaktadır. Bu alışkanlık 1880’li yıllardan itibaren bir gelenek halini alır ve İncir Bayramı adıyla, her yıl Ağustos ayının ortalarında, çeşitli etkinlik ve eğlencelerle kutlanmaya başlanır. İncir, üretimden ihracatına kadar olan süreçte pek çok iş kolu yaratıp bölge insanı için temel geçim kaynaklarından biri haline gelmiştir. Bu yüzden ilk incir yüklerinin İzmir’e indirildiği gün, İzmir için artık bir bayram olur. İncir ameleleri ilk gelen ürünün önüne geçerek davul ve zurna eşliğinde çarşıları ve mağazaları dolaşırken, kendiliğinden bir kortej oluşmakta ve çarşı bayram yerine dönmektedir. İzmir’de bayram gibi şenlik yapılmasına neden olan ilk mahsul kuru incir, şehre daha çok trenle ulaşmaktadır. Ancak bazen bunun istisnaları da olabilmektedir. Sözgelimi 1889 yılı ilk mahsulü trenle değil, 16 Ağustos günü deniz yolu ile İzmir’e ulaşır ve limanda şenlikle karşılanır.

İzmir’e özel İncir Bayramı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da bir gelenek olarak kutlanmaktadır. Oluşturulan kortejde genel olarak bayraklarla, dallarla ve süslenmiş yemiş çuvallarıyla yüklü 70 – 80 araba, deve kervanları ve bunların önünde de 400 incir işçisiyle birlikte davul zurna ekipleri bulunmaktadır. Kortej yürüyüşü, incirlerin trenden indirildiği Alsancak Garı’ndan başlayıp, Kordonboyu’nu geçtikten sonra Yemiş Çarşısı’nda sona ermektedir. Her yıl düzenlenen incir bayramları çok şenlikli geçmekte, halkın da katılımıyla kortej birkaç bin kişiye ulaşmaktadır. 1926 yılı kutlamaları için de bu geleneğe uygun olarak hazırlıklar başlar. O yılın ilk ürünleri 26 Ağustos akşamı İzmir’e gelecek ve ertesi gün de piyasaya sürülecektir. Ancak beklenmedik bir gelişme olur ve bayramdan kısa zaman önce İzmir Ticaret Odası, İncir Bayramının kutlanmayacağını ilan eder. İncir işçileri ve halk başta olmak üzere toplumun pek çok kesimi gelenekselleşen bu bayramın kutlanmamasına tepki gösterir. Üstelik Ticaret Odası’nın o dönemdeki başkanı incir ticareti yapan önemli bir tüccardır. Karara rağmen halk İncir Bayramı’nı herhangi bir düzenleme olmadan kutlar ve 19 Ağustos günü Yemiş Çarşısı’nda davul ve zurnalarla eğlendikleri gibi 20 ve 21 Ağustos günleri de kutlamaları sürdürürler. Bu olay İncir Bayramı’nın İzmirliler için önemini ortaya koyması açısından oldukça anlamlıdır. 1928 yılı İncir Bayramı 18 Ağustos’ta kutlanır. O yıl incir fiyatlarında da önemli artış olduğundan üreticinin yüzü gülmektedir. O yıl alınan önlemlerle bazı üreticilerin piyasaya fazla ürün sürerek fiyatları düşürmesi engellenir. Bu olumlu havada bayram daha da coşkuyla kutlanır. Bayram etkinliklerine; Vali Kazım Paşa, Belediye Başkanı Doktor Hulusi, Belediye azasından Ferid Eczacıbaşı, Kars Mebusu Halid, Ticaret Odası Başkanı Balcızade Hakkı, Polis Müdürü Umur beyler ve de ABD Konsolosu Mister Hovalis ile Yunanistan, İngiltere ve Çekoslovakya konsolosları ile kentin üst düzey bürokratları katılır. 1929 yılı bayramı ise 24 Ağustos Cuma günü kutlanır. Binlerce kişi, Alsancak’ta İstasyon civarı ile incir alayının geçeceği Birinci Kordon’da toplanır. O gün özel trenle gelen incirlerin toplamı 10,118 çuvaldır. İncirler önceden hazırlanmış olan arabalara yüklenir ve bayraklarla, defne dallarıyla süslenmiş kortej İncir Bayramı yürüyüşüne on sekiz otuzda başlar. Törene Vali Kazım Paşa, Belediye Başkan Vekili Ferit, mebuslardan Halit, Cumhuriyet Halk Fırkası idare heyeti azasından Sabri, Giritli Raşit, polis müdürü Ömer, ticaret müdürü Ziya, sanayi ve mesai müdürü Naci beylerle birçok ileri gelen kişi katılır. Ticaret Odası Kâtibi Umumi Turgut Bey kısa bir konuşma yapar ve o yılın ilk incirlerinden birer kutuyu Vali Kazım Paşa ile Belediye Başkan Vekili Ferit Bey’e armağan eder. Ardından Vali Kazım Paşa da kısa bir konuşma yapar. Bu konuşmasında ABD Başkonsolosu Mister Korigan’a incir ihracatında gösterdiği yardımlarından teşekkür eder ve konsoloslara yıldızlı kutular içinde yılın ilk ürünlerinden armağan eder. Daha sonra önde askeri mızıka ile halk ve belediye erkânı yürüyüşe geçer. Korteji incir taşıyan arabalar izler. Grup Birinci Kordon’dan geçtiği sırada işçiler yoğun alkışları ve limandaki vapurlar da düdükleriyle yürüyüşe renk ve coşku katarlar. Alay, Kemeraltı’nda mağazalar önünden geçerek yemiş çarşısına gider ve İncir Bayramı oradaki şenlikle sona erer. (Fotoğraf: Supplément illustré de “Le Petit Journal” “La Fête des Figues à Smyrne)